iflas etmek

Significados de "iflas etmek" en diccionario inglés turco : 45 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	iflas etmek	go bankrupt v.
It must be possible for companies which go bankrupt to be given another chance. İflas eden şirketlere bir şans daha verilmesi mümkün olmalıdır. More Sentences
General
2	General	iflas etmek	go bust v.
Airlines are going bust. Hava yolları iflas ediyor. More Sentences
3	General	iflas etmek	go under v.
His company went under during the crisis. Onun şirketi kriz sırasında iflas etti. More Sentences
4	General	iflas etmek	founder v.
The EU's common foreign and security policy has foundered when it has been most needed. AB'nin ortak dış ve güvenlik politikası en çok ihtiyaç duyulduğu anda iflas etmiştir. More Sentences
5	General	iflas etmek	fold v.
The company finally folded up after the last financial crisis. Şirket son mali krizin ardından en sonunda iflas etti. More Sentences
6	General	iflas etmek	fail v.
That caused my liver to fail. O, karaciğerimin iflas etmesine neden oldu. More Sentences
Colloquial
7	Colloquial	iflas etmek	fold v.
Two national carriers, Sabena and Swissair, have folded. İki ulusal taşıyıcı, Sabena ve Swissair iflas etti. More Sentences
Trade/Economic
8	Trade/Economic	iflas etmek	be bankrupt v.
Greece is bankrupt. Yunanistan iflas etti. More Sentences
9	Trade/Economic	iflas etmek	go bankrupt v.
The fact that Sabena is the first national airline company to go bankrupt in the Union speaks volumes. Sabena'nın Birlik içinde iflas eden ilk ulusal havayolu şirketi olması çok şey anlatıyor. More Sentences
10	Trade/Economic	iflas etmek	bankrupt v.
The Cuban economy is bankrupt, not because of American sanctions, but because of communism. Küba ekonomisi Amerikan yaptırımları yüzünden değil, komünizm yüzünden iflas etmiş durumda. More Sentences
Law
11	Law	iflas etmek	go bankrupt v.
Many of those companies went bankrupt or were notable for their poor-quality, frequently interrupted service. Bu şirketlerin çoğu iflas etti ya da kalitesiz ve sık sık kesintiye uğrayan hizmetleriyle dikkat çekti. More Sentences
General
12	General	iflas etmek	be in carey street v.
13	General	iflas etmek	go to the wall v.
14	General	iflas etmek	crash v.
15	General	iflas etmek	smash v.
16	General	iflas etmek	bust v.
17	General	iflas etmek	go belly up v.
18	General	iflas etmek	belly up v.
19	General	iflas etmek	ruin v.
20	General	iflas etmek	break v.
21	General	iflas etmek	burst up v.
22	General	iflas etmek	go the wall v.
23	General	iflas etmek	fold up v.
Phrasals
24	Phrasals	iflas etmek	go bust v.
25	Phrasals	iflas etmek	wipe out v.
26	Phrasals	iflas etmek	go broke v.
27	Phrasals	iflas etmek	wash out v.
28	Phrasals	iflas etmek	go under v.
29	Phrasals	iflas etmek	fold up v.
Colloquial
30	Colloquial	iflas etmek	be on the rocks v.
31	Colloquial	iflas etmek	go bung [australia/new zealand] v.
32	Colloquial	iflas etmek	be busted v.
33	Colloquial	iflas etmek	go belly-up v.
Idioms
34	Idioms	iflas etmek	be toes up v.
35	Idioms	iflas etmek	cease to be v.
36	Idioms	iflas etmek	go out of business v.
37	Idioms	iflas etmek	go south v.
Trade/Economic
38	Trade/Economic	iflas etmek	break v.
39	Trade/Economic	iflas etmek	go to the wall v.
40	Trade/Economic	iflas etmek	turn bankrupt v.
41	Trade/Economic	iflas etmek	break down v.
42	Trade/Economic	iflas etmek	be involved in a bankruptcy v.
43	Trade/Economic	iflas etmek	go to bust v.
44	Trade/Economic	iflas etmek	become bankrupt v.
Slang
45	Slang	iflas etmek	go belly up v.

Significados de "iflas etmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 10 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	iflas ilan etmek	declare bankruptcy v.
I am categorically opposed to the company declaring bankruptcy. Şirketin iflasını ilan etmesine kesinlikle karşıyım. More Sentences
2	General	hızla iflas etmek (işyeri)	crash v.
Idioms
3	Idioms	iflas etmek (iş)	go down/drop like ninepins v.
4	Idioms	iflas etmek üzere	about to go belly up expr.
Trade/Economic
5	Trade/Economic	iflas etmiş ya da etmek üzere olan firmaların hisse senetleri	distressed securities n.
6	Trade/Economic	iflas etmek için çok büyük	tbtf (too big to fail) n.
7	Trade/Economic	bir şirketin ödeyemediği veya iflas etmek üzere olduğu durumlarda kullanılan çözüm	workout n.
8	Trade/Economic	borçluları iflas yolu ile takip etmek	file bankruptcy proceedings against debtors v.
9	Trade/Economic	iflas davasına müdahale ve itiraz etmek	intervenes in and contests the bankruptcy v.
10	Trade/Economic	(iflas durumunda) alacaklının taahhütname ve güvence akçesini ibraz etmek	strike a docket [uk] v.